Karayollarında en güvenli şekilde tehlikeli madde taşımacılığını açıklamadan önce ‘’TEHLİKELİ MADDE’’ kavramını anlamak gereklidir. En genel anlamıyla tehlikeli maddeler, sahip oldukları kimyasal, fiziksel ve biyolojik birtakım özelliklerinden dolayı canlı ve cansız varlıklar ile çevre için risk oluşturan madde ve nesneler olarak tanımlanabilir. Anlaşıldığı üzere; aslında günlük hayatta kullandığımız bir çok madde normal koşulların dışında risk oluşturma potansiyeli olduğundan tehlikeli madde sınıfına girebilir. Örneğin evlerimizde kullandığımız temizlik malzemeleri, oda spreyleri, aerosoller, günlük hayatta kullandığımız deodorantlar bile belli koşullarda ortaya çıkabilecek risklere sahiptir. Ancak burada vurgulanması gereken husus, normal koşullarda tehlikeleri bilinerek ve gerekli önlemler alınarak kullanıldıklarında bu maddelerin tehlikelerinin ortaya çıkması riskinin en aza indirebileceğidir.
Lojistik açısından ise tehlikeli maddeler, lojistik süreçler esnasında sağlığa, emniyete, diğer varlıklara ve çevreye zarar verme riski taşıyan ve taşımacılık türüne ait dokümanlarda tehlikeli maddeler listesinde tanımlanmış veya bu kurallara göre sınıflandırılmış olan maddelerdir.
Tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınmasıyla ile ilgili düzenlemelerin başında Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması (European Agreement Concerning the International Carriage of Dangerous Goods by Road) gelmektedir. Kısaca ADR olarak anılan bu anlaşma temel olarak tehlikeli maddelerin emniyetli biçimde taşınması için konulmuş standartları düzenlemektedir. Anlaşma, BM Örnek düzenlemelerine dayanmakta ve tehlikeli atıklar da dahil olmak üzere tehlikeli maddelerin sınıflandırılması, paketlenmesi, etiketlenmesi ve sevkiyatıyla ilgili prosedürlere yönelik düzenlemeleri diğer taşıma şekilleri ile de uyumlu biçimde ortaya koymaktadır. Ayrıca tehlikeli mal taşıyan araçların yapımı, donanımı ve işleyişine yönelik standartlar da belirlenmiştir. Bu standartlara uygunluğun akredite olmuş kuruluşlar tarafından belgelendirilmesi ve eğitim gereklilikleri de anlaşmanın diğer hükümleri arasında yer almaktadır.
ADR’de mal gönderen, taşıyan ve alan ana katılımcılar olarak belirlenmiş olup; yükleyen, ambalajlayan, dolduran, tank - konteyner / portatif tank işletmecisi ise diğer katılımcılardır. ADR’de belirtilen tüm bu katılımcıların sorumlulukları da açıkça belirtilmiştir.
Türkiye olarak 2010 yılında taraf olduğumuz, 2015 yılında uygulamaya başlanan ve 2017 yılında Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Yetkili Kuruluşları aracılığıyla uygulamada yeni bir sürece giren ADR’nin T.C Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yayınladığı ulusal mevzuat paralelelinde gelişimi ülkemizde devam etmektedir.
TEM Tehlikeli Madde Danışmanlığı olarak misyonumuz, uzman güvenlik danışmanlarımız ve kimyasal mevzuat uzmanlarımızla, tehlikeli madde ve kimyasal değerlendirme alanında ulusal ve uluslararası mevzuatlara uygun, yüksek kalite standartlarında hizmet sunmaktır.